Sene 2001..
Ben üniversitedeyim..
Ve yine bir yaz okulu dönemi..
Tabi ki İzmir'e gidemediğim için hafta sonlarını tüm aile cümbür cemaat dayımın Çatalca'daki yazlık evinde geçiriyoruz..
Tatilden bir farkı yok aslında..
Tek farkı Pazar geceleri yada Pazartesi sabahı kimimizin işe kimimizin okula gitmek için İstanbul'a dönüyor olması..
Cuma akşamları tam kadro tekrar Çatalca'ya..
Sabahlara kadar ailemizin kutsal kumar oyunu "Yanık" oynanıyor..
Tüm aile birbirini dolandırıyor..
Para sadece el değiştiriyor..
Sonuçta beraber harcanıyor :)
Geceleri çatı katındaki balkona kanepeyi çıkarıp, battaniyeleri üstümüze alıp, çatıya konan baykuşlar eşliğinde sabaha kadar muhabbetler ediliyor..
Biri zulalayıp bir şişe kapıp getirdiyse İstanbul'dan ,onu içiyoruz..
Gündüzleri bahçeyi kim sulayacak kavgası..
Maşallah 3 kişi aynı anda sulasa birbirini görmüyor çünkü..
Dayım peyzajına bir araba parası vermiş, ama sulama sistemine yetmemiş sanırım :)
Nasılsa ev çoluk çocuk dolu.. Biri sular dedi herhalde..
Sonu hep aynı..
Su savaşı ile bitiyor..
Yengem bağırıyor..
Islak ıslak dolanmayın ortada..
Bir de havuz sorunumuz var..
Ailenin çoğu muhafazakar ve hepsi bu siteden ev almış..
Orada evin olmazsa olmaz çünkü..
Teyzem her seferinde yalvarıyor..
Allah aşkına siz girmeyin havuza..Ben sizi Holiday Inn 'in havuzuna yollayacağım diye :)
Aaa ne münasebet bize ne deyip, tüm aileye karşı havuz başındaki yerimizi alıyoruz :)
O dönem Tarkan'ın Kuzu Kuzu albümü patlamış..
Tv'de reklamlar dönüyor..
Şu gün saat 14:00 de ekranlarda..
Resmen saat kurduk bekliyoruz..
O zamanlar böyle teknoloji mi var?
Klip büyük olay..
Ve o saat geliyor..
Kekman, kankası ve ben Tv karşısına diziliyoruz..
Tam klip başlıyor..
İşte buuu diyoruz..
Hooop benim canım yengem elinde süpürge, tv ile aramıza dalıyor..
Üçümüz birbirimize bakıyoruz ve diyoruz ki..
Aradan 10 senede geçse bu şarkıyı hep böyle hatırlayacağız biliyorsunuz değil mi?..
Ve sonrasında da birçok mekanda bu şarkı çaldığında birbirimize bakıp kahkaha atmamızın sebebi budur :)
Değil 10, 15 sene geçmiş..
Ve hala ne zaman duysam o anı hatırlar gülerim..
Sen günlerce bekle.. yengen gelsin sabote etsin..
Canım yengem..
Pek severim..
Az kahrımızı çekmedin..
Sana feda olsun Kuzu Kuzu :)
Kuzen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kuzen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
5 Eylül 2016 Pazartesi
4 Eylül 2016 Pazar
Ah Kekman.. Ah Çeşme..
Biz İzmirliler için ayrı bir yeri olmakla birlikte,benim için yeri çok çok ayrıdır..
İlkokul yıllarından üniversite yıllarıma uzanan dönemde yaz tatillerimi geçirdiğim,
Unutulmaz anılarımın çoğunun ev sahibidir..
Sonraki yazılarımda bol bol bahsedeceğim Çeşme yıllarından..
Ancak şu anda o yıllardan bir şarkı çalıyor fonda.
Gözümün önüne bir sahne geldi..
Çocukluğumuzdan beri her yaz tatilini beraber geçirdiğim kuzenim Kekman ile aramızda 1 yaş var.
Kuzen demek biraz basit kaçar..
Beraber büyüdüğümüz için herkes bizi kardeş sanardı..
Nitekim bizde kardeşten ayırt etmeyiz birbirimizi..
Sene 2000..
Ben tam 18'im :) ( Hadi iyisiniz yaşımı da öğrendiniz)
O dönem Beyaz'ın Paprica adında popüler bir mekanı var Çeşme'de..
Yemek sonrası, club öncesi, insanların toplanıp ayak üstü bir şeyler içtiği bir mekan..
Bizim için oraya gitmek büyük olay..
Ergeniz sonuçta :)
Ben 18 imi doldurup gitmek için gün sayıyorum tabi ki..
Nihayet o yaz geldi..
Yanımda kankam.. (Daha önce bahsettiğim dörtlüden biri..)
Ablam,kekman,birkaç kişi düştük yola..
Kapıda kimlik kontrolü..
Ben bir zafer kazanmış edasıyla kapıdaki adamın suratına çattt diye gösterdim kimliği geçtim..
Sıra bizim kekman ve onun çocukluk arkadaşına geldi..
Tabi onlar 17.. Kimlik gösterseler ne olacak..Zaten alınmayacaklar :)
Bizim fırlama arkadaşımız "haaa s.... cüzdanı arabada unuttum" deyip güldü.
Kapıdaki adam hiç istifini bozmadı ve "haaa s... bende sizi alamam o zaman" dedi.
Biz koptuk tabi..
Sonuç mu?
Tabi ki ben içeri girip eğlendim.. Yıllardır bu anı beklemişim sonuçta :)
Kekman ve arkadaşı arabada bizi bekledi :)))
Ah Kekman.. Ah Çeşme..
Çalan şarkı mı?
Yalanın batsın.. Yalancısın ;)
İlkokul yıllarından üniversite yıllarıma uzanan dönemde yaz tatillerimi geçirdiğim,
Unutulmaz anılarımın çoğunun ev sahibidir..
Sonraki yazılarımda bol bol bahsedeceğim Çeşme yıllarından..
Ancak şu anda o yıllardan bir şarkı çalıyor fonda.
Gözümün önüne bir sahne geldi..
Çocukluğumuzdan beri her yaz tatilini beraber geçirdiğim kuzenim Kekman ile aramızda 1 yaş var.
Kuzen demek biraz basit kaçar..
Beraber büyüdüğümüz için herkes bizi kardeş sanardı..
Nitekim bizde kardeşten ayırt etmeyiz birbirimizi..
Sene 2000..
Ben tam 18'im :) ( Hadi iyisiniz yaşımı da öğrendiniz)
O dönem Beyaz'ın Paprica adında popüler bir mekanı var Çeşme'de..
Yemek sonrası, club öncesi, insanların toplanıp ayak üstü bir şeyler içtiği bir mekan..
Bizim için oraya gitmek büyük olay..
Ergeniz sonuçta :)
Ben 18 imi doldurup gitmek için gün sayıyorum tabi ki..
Nihayet o yaz geldi..
Yanımda kankam.. (Daha önce bahsettiğim dörtlüden biri..)
Ablam,kekman,birkaç kişi düştük yola..
Kapıda kimlik kontrolü..
Ben bir zafer kazanmış edasıyla kapıdaki adamın suratına çattt diye gösterdim kimliği geçtim..
Sıra bizim kekman ve onun çocukluk arkadaşına geldi..
Tabi onlar 17.. Kimlik gösterseler ne olacak..Zaten alınmayacaklar :)
Bizim fırlama arkadaşımız "haaa s.... cüzdanı arabada unuttum" deyip güldü.
Kapıdaki adam hiç istifini bozmadı ve "haaa s... bende sizi alamam o zaman" dedi.
Biz koptuk tabi..
Sonuç mu?
Tabi ki ben içeri girip eğlendim.. Yıllardır bu anı beklemişim sonuçta :)
Kekman ve arkadaşı arabada bizi bekledi :)))
Ah Kekman.. Ah Çeşme..
Çalan şarkı mı?
Yalanın batsın.. Yalancısın ;)
Etiketler:
Alaçatı,
Beyaz,
Beyazıt Öztürk,
Çeşme,
Ilıca,
İzmir,
Kekman,
Kuzen,
Paprica,
tabir-icaizse,
tabiricaizse
3 Eylül 2016 Cumartesi
Kuzenler Günü..
Evet başlıktan şimdi sanacaksınız
ki " Ayyy ne kadar da ailesine düşkün bir kız.."
Alakası bile yok :) Tam tersine o
kadar başına buyruk bir tipim ki aileyi gördüğüm anlar kısıtlıdır. Aman ha aile
deyince gerçek aile kavramıyla karıştırmayalım! Akrabalar demek daha doğru
sanırım..
Yoksa bol bol İzmir seyahatlerim
biraz anlamsız olurdu.. Gerçek aileme tabi ki her insan kadar bende düşkünüm :)
Baba tarafı neyse de anne tarafı
tam bir aşiret tadında.. Tadından yenmiyor yani :)
Yolda yürürken elimi sallasam bir
kuzene çarpabilir..
Benim bile daha tanışmadığım
kuzenlerim var.O yüzden siz hiç kafanızı yormayın..
Gelelim kuzenler gününe..
Evet bir senedir ayın ilk
Cumartesi akşamı bir kuzende toplanıyoruz..
Artık arkadaşlarım bile alıştı..
“Ay yine mi kuzenler günü?” modundalar..
“Siz gidin ben çıkışta katılırım
size ya” diye onlardan da eksik kalmıyorum tabi :)
Kuzen derken sadece 15 kişilik
bir akraba ekibi..
Tabi eşler,çocuklar derken al
sana ortalama 40 kişi..
Ev sahibine eziyet yemin ederim.
Bir de tüm kuzenler olsa düğün
salonu falan kiralamak şart..
Bu sene beni de bu oluşumun içine
aldılar..
Sağ olsunlar..
Ailenin aykırı tipi olarak beni
pek de yadırgamadılar. Araya renk de lazım değil mi :) Mesela gecenin 3 ünde
arkadaşına yazacağına whatsapp grubuna "Evde ne içki var, ben
geliyorum" yazan bir tip :)
İzmir'de doğup büyümüş olmamın
yanı sıra, babamın ve annemin akrabalar dahil kimseyi hayatımıza müdahale
etmemize izin vermeyecek şekilde yetiştirmesinin yararlarını hep gördüm.
Ailede başka biri yapsa olay
olacak şeyler, ben yaptığımda hep normal karşılandı.
Çünkü üzerimde kimsenin söz hakkı
olmadı.
Yaşamınızın sınırlarını siz
belirlersiniz.
İster aile ister akraba olsun..
Herkese dur demenizi gerektirmeyecek şekilde davranmasını bilin.
Sonra rahat edersiniz ;)
Bu arada itiraf ediyorum. Fransa seyahatimi bahane edip whatsapp
grubundan kaçtığım doğrudur :) Her Cuma, Hayırlı Cumalar yazmaktan fenalık
geldi ne yapayım.. Yazmasam dinsiz falan sanacaklar :) bir cümle yaz üstüne 45
cevap gelsin. Ama bu da kafa di mi? Bu kadar akraba ilişkisi bende error
veriyor.
Hadi ben kaçtım.
Kuzenler gününe gidip çatlayana
kadar hamur işi yiyip, muhabbet edeceğim.. :)
Etiketler:
Aile,
Gün,
Kuzen,
tabir-icaizse,
tabiricaizse,
Toplantı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)