Biz İzmirliler için ayrı bir yeri olmakla birlikte,benim için yeri çok çok ayrıdır..
İlkokul yıllarından üniversite yıllarıma uzanan dönemde yaz tatillerimi geçirdiğim,
Unutulmaz anılarımın çoğunun ev sahibidir..
Sonraki yazılarımda bol bol bahsedeceğim Çeşme yıllarından..
Ancak şu anda o yıllardan bir şarkı çalıyor fonda.
Gözümün önüne bir sahne geldi..
Çocukluğumuzdan beri her yaz tatilini beraber geçirdiğim kuzenim Kekman ile aramızda 1 yaş var.
Kuzen demek biraz basit kaçar..
Beraber büyüdüğümüz için herkes bizi kardeş sanardı..
Nitekim bizde kardeşten ayırt etmeyiz birbirimizi..
Sene 2000..
Ben tam 18'im :) ( Hadi iyisiniz yaşımı da öğrendiniz)
O dönem Beyaz'ın Paprica adında popüler bir mekanı var Çeşme'de..
Yemek sonrası, club öncesi, insanların toplanıp ayak üstü bir şeyler içtiği bir mekan..
Bizim için oraya gitmek büyük olay..
Ergeniz sonuçta :)
Ben 18 imi doldurup gitmek için gün sayıyorum tabi ki..
Nihayet o yaz geldi..
Yanımda kankam.. (Daha önce bahsettiğim dörtlüden biri..)
Ablam,kekman,birkaç kişi düştük yola..
Kapıda kimlik kontrolü..
Ben bir zafer kazanmış edasıyla kapıdaki adamın suratına çattt diye gösterdim kimliği geçtim..
Sıra bizim kekman ve onun çocukluk arkadaşına geldi..
Tabi onlar 17.. Kimlik gösterseler ne olacak..Zaten alınmayacaklar :)
Bizim fırlama arkadaşımız "haaa s.... cüzdanı arabada unuttum" deyip güldü.
Kapıdaki adam hiç istifini bozmadı ve "haaa s... bende sizi alamam o zaman" dedi.
Biz koptuk tabi..
Sonuç mu?
Tabi ki ben içeri girip eğlendim.. Yıllardır bu anı beklemişim sonuçta :)
Kekman ve arkadaşı arabada bizi bekledi :)))
Ah Kekman.. Ah Çeşme..
Çalan şarkı mı?
Yalanın batsın.. Yalancısın ;)