18 Ekim 2019 Cuma

Minik..

Şimdi neden bu hikayeden başladın kızım ya..
Baştan hepsini anlat derseniz..
Kusura bakmayın..
Keyif benim, blog benim..
İstediğim şeyi anlatırım..

Tanıştığımız o günü çok net hatırlıyorum.
Net hatırlıyorum çünkü o kadar heyecanlanmıştım ki..
Arabaya atlayıp son gaz bizim kızlardan birinin evine atmıştım kendimi..
Garajdan eve doğru koşarken  "aç kapıyııııııı aşık olacağım bu sefer galibaaaaaaa" diye bağırdığımı, şok olmuş eniştemin kapıyı açıp "N'olmuş buna be?" diye bizim kıza baktığını hatırlıyorum.. :)
Bahçede ayılıp bayılırken aşkımdan (aşk işte başka uygun kelime bulamadım, idare ediverin..gerçi o yaz sıcağından da olabilir ama neyse..) eşiyle dışarı çıkması gereken kankamla aynen şu diyalog geçmişti aramızda..

- Figo biz 1 saate geliriz, çocuklar sana emanet..
- Valla ben karışmam, ararsa çocukları kilitler eve, giderim..
- Saçmalamaaaa..  Zincirlerim seni o sandalyeye.. Biz gelmeden gidemezsin..
- Zinciri keserim, evden kaçarım.. Polisi ararım.. Neyse ben şarabımı alayım da yıldızlara bakayım aşşşşkım arayana kadar :))

Tabi ki evden kaçmadım. 
Ama biz o gün çok eğlendik..
Uzun zamandır  hayatımın akışına böyle biri dahil olmadığı için bilen herkes de eğlendi..
Oldu beeee..Bu sefer kurtuluyoruzzzz galiba..
Birini bulup gitse de başımızdan, eskisi gibi sık gelmese, geldiğinde de içki stoğumuzu patlatmasından kurtulsak diye sevinen eniştelerim bile olmuştur yani.. Yüzüme söylemediler ama ben anladım.

İşin tırı vırı (güzel günler, tatiller, kavgalar, uçan kuşlar martılarrrr) kısmını hoooop atlıyorum.
Tabi ki söz konusu ben olunca, hiçbir şey normal düzeninde olmadı..
Onu söylememe bile gerek yok sanırım.. :)
Şimdi madalyonun diğer tarafını çeviriyorum..

Hayatım boyunca kimseye yalan söylemedim..
Yaptığım şey yanlış da olsa..
Ben bunu yaptım, al bu bilgiyle ne yapıyorsan yap dedim herkese..

Ben ergenliğimde bile Merve'lere ders çalışmaya gidiyorum dememiş insanım düşünün..
Biz dışarı çıkıyoruz anne, babama da söyledim der çıkardım.
Ya da kızlar ben izin alamadım, size iyi eğlenceler der evimde otururdum.
Bir konu da yalan söylemem gerektiyse de kesin o grup işidir..
Kuzenlerimle bir halt yemişizdir ya da yiyeceğizdir, onun yalanıdır.
Zaten sonradan ben kesin ötmüşümdür :))

İlişkilerimde de hiç yalan söylemedim.
Hiç kimseyi aldatmadım.
Tek bir kişi dışında hiç kimseye seni seviyorum demedim.
Hiç kimseye hissetmediğim gibi davranmadım.
Hiç kimseye rol yapmadım..
Taktiklerin hepsini bilirim ve istersem karşımdakini kapımda süründürürüm. 
Ama hak etmeyen hiç kimseyi süründürmedim.
Yol verdim gitti..
Sürünenler hala kapımda..
Abartısız :)
Her ilişkide de ben buyum diyorum..
Neysem o gibi davranıyorum, ne yapılmasını istemiyorsam uyarıyorum.
Kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi kimseye yapmıyorum..
Hem geniş bir çevre, hem de her yere eli uzanan bir ailem olduğundan istediğime ulaşabiliyorum..
Ve bendeki kredisi bitene kadar beklemeye başlıyorum..

Bugüne kadar yaşadığım herşeyden şunu öğrendim.. Aşk, iş, aile vs.. Hepsi dahil..
Bir insan sizinle konuşurken ısrarla neyin yapılmaması gerektiğini savunuyorsa (ahlak, namus, aile, para konularında) % 101 emin olun, hepsini kendisi yapıyor..

Bunu anladığım andan itibaren bir süre daha vakit veriyorum..
Aslında diyorum ki..
Ben biliyorum, 
Ben öğrendim..
Ama gel sen anlat bana..
En azından diyeyim ki..
Benim gibi, yanlış da olsa anlatıp topu karşısındakine bırakıyor..
Ama ne yazık ki, benim karşımdakiler topu bana paslamak yerine, belki anlamamıştır.. anlasa duramazdı, bu kadar sabredemezdi gazıyla o topla oradan oraya koşup çalım atmaya çalışırken.. Ben 89 dakika dostluk maçı oynarken, o aldığı tüm sarı kartlara rağmen, hala 90. dk da gol atma hevesindeyken.. Sahayı terkediyorum.



Yani diyeceğim o ki..
Biliyorum.
Ve sahayı terkediyorum.
Al şimdi bu bilgiyle sen ne yaparsan yap minik..

tabir-i caizse..

Ben, O ve Gidenler..

Bir insanın hayatında ne kadar "Yok artık ya.. bu kadarı da olmaz" dediği ne varsa hepsini ben yaşadım :) Abartmıyorum. Tanıyan bilir.
Belki de o yüzden,
Zalim aşkların ustası,
İlişkilerin piri,
Leb demeden "ben leblebi sevmem" diyen insan oldum.
Daha önce de bahsetmişimdir..
Hiçbir zaman aşk insanı olmadım zaten..
Bu saatten sonra da olacağımı pek sanmıyorum..
Bu saatten sonra diyorum.. Çünkü..
Yok ki öyle bir şey :)))

Eee sen hep tek misin? derseniz..
Valla pek tek olduğum da söylenemez.
Sadece herkesi gitmem gereken yere kadar yanımda taşıyıp,
Zamanı gelince "Durağa geldik, hadi canım sen burada iniyorsun." diyorum.
Ruhsuz muyum? Belki..
Üzülmüyor muyum?
Tabi ki üzülüyorum.
Ama hakettiği kadar..
Kimine 2 hafta, kimine 2 gün, kimine 2 saat..
Yanlış anlaşılma olmasın..
Burada da gidene değil,
Kendime üzülüyorum..
Yani aslında giden herkes,
Ben, O ve gidenler olarak ayrılıyor..
Topluca gidenlere sallayıp, bir tek O'na kadeh kaldırıyorum hala,
herkesin birine şarkı söylediği masalarda..
O hala O..
Ve sanırım bu gidenleri gördükçe..
O hala O olmaya devam edecek..
Ve birgün üşenmeyip O'nu anlatacağım..
Ama o gün bugün değil..

Şimdi size gidenlerden bir hikaye anlatacağım..
Hadi..
Başladık, devam edelim.

tabir-i caizse..

Başlıyoruz.

Saatlerdir boş bir sayfaya bakıyorum..
Yazacağım  kadar çok şey var ki..
Ve ben nereden başlayacağımı cidden bilmiyorum..
Bugün kızlara söyledim..
Artık bana olmayacak bir konu söyleyin, ben aradan çekip hikayesini anlatayım size :)
Kendi hayatımı film tadında izlemeye devam ediyorum yani..
Arkası yarın..
O senelerce süren "Yalan Rüzgarı"ndan daha uzun..
İlk 15 seneyi es geçsek, 22 sezon çıkarırım size :)
Hatta öyle sahneler yazarım ki, senarist abartıyor sanırsınız..
Halbuki eksiği olur fazlası olmaz..
Bu blogu açtığımdan beri,
Yazacak çok şeyim var derdim hep..
Ve 3 senede o kadar çok yazacak şeyim daha oldu ki,
Günlerce yazsam,
Günlerce okursunuz..

Ve sonra dersiniz ki..
Çok şükür..
Biz yine iyiyiz..
Bu kadın hepsini yaşamış ve hala nefes alıyor..
Hazır mısınız?
Başlıyoruz.
Patlamış mısırı alan gelsin.

tabir-i caizse..