İzmir'den yeni dönmüşüm..
İlk hafta.. dolayısı ile yoğun geçmiş..
Ramazan ayında tüm etkinliklere ara vermiş olduğumuzdan, bayram sonrası hemen hafta sonu programı yapıldı..
Cuma akşamdan Avrupa yakasına geçeceğim..
Güneş ile Bodrum'dan beri görüşemedik..
Cuma akşam yemek,muhabbet takılırız diye program yapıyoruz..
Cumartesi de Silivri'ye teyzemin yazlığına geçeceğim..
Ağustos ortası Fransa tatiline gideceğiz ekipçe..
Nedense twitter da başkonsolosu takip ediyorum..
Zaten tatil Nice'den başlayacak..
Hooop Nice'de terör saldırısı..
Lo ekip uğursuzluğu başlıyor..
Hakkımızda hayırlısı diyorum hep..
2-3 gün önce Fransa Konsolosluğu birkaç günlüğüne kapattıklarını duyurunca bütün aileye evden sakın çıkmayın diye tembihleyen ben, Cuma akşamı trafik biraz azalsın öyle geçerim diye evde oyalandıktan sonra, saat 20.00 da Ataşehir' den depomu da fullleyip hayatımın en unutulmaz köprü yolculuğuna doğru yola çıkıyorum..
Çıkmadan Güneş arıyor sürekli "Hala çıkmadın mı? Şarapları buzluğa attım.. Köprüde haber ver eti fırına atacağım.."şeklinde..
Ben nedense oyalanıyorum..
Başıma bir gelecek var belli..
Kader..
Tam o an orada olmam lazım çünkü..
tabir-i caizse..bunu da yaşamalıyım çünkü..
İnanılmaz bir trafik var..Resmen akmıyor..
Saat 21.30'da Boğaziçi Köprüsü'ne geliyorum..
Trafik durdu..
Önümde sadece 3 sıra araba var..
Ama köprüde bir şey var..Gidemiyoruz..
Köprü kapatılmış diyorlar..
Herkes arabalardan indi..
Normalde arabada sigara içmek gibi bir huyum yok ama o kadar sıkılıyorum ki camı açıp bir sigara yakıyorum..
Bir yandan snap atıyorum..Bir yandan telefonla konuşuyorum..
Bir terslik var..
O an diyorum ki.. Millete evden çıkma diye tembihledin.. Burada kesin başına bir şey gelecek..
Sosyal medyada, haberlerde hiçbir bilgi yok..Zaten sonradan anlıyorum ki.. İlk haber sanırım benden çıkıyor.
İstanbul yol durumu için twitterdan bilgi aldığımız Murat Kazanasmaz'a tweet atıyorum..
Gelecek cevabın intihar vakası ya da bomba ihbarı olacağını sandığım anda olan oluyor..
2 köprünün Anadolu Avrupa geçişi kapatıldı haberi geliyor.
Buraya kadarmış kızım, burada bir şey olacak diyorum..
Kabus başlıyor..
Önce dikiz aynasından koşarak öne doğru gelen askerleri gördüm..
N'oluyoruz ya demeye kalmadan..
"Binin arabalara herkes evine dönecek!" diye bağırmaya başladılar..
Bunlar asker olamaz, kesin terörist..Işıd mi acaba diye kafamdan binlerce şey geçmeye başlıyor..
O sırada dışarıdaki insanlar arasında fısıltı başlıyor..
"Beylerbeyi Orduevi'nde polis askerin üzerini aramaya kalkmış bunlarda ayaklanmış" diyor birkaçı..
Ben etrafta olanları anlamaya çalışırken 2-3 asker geliyor yine..
Birkaç polis görüyorum arada..
Neden müdahale etmiyorlar bu manyaklara? Ciddi mi acaba bunlar? diye düşünüyorum..
"Dönün geri..Darbe oldu!" diyor askerler..
Darbe mi? Şaka mı bu? Kameralar nerede acaba? Ülke gündeminde bilmediğimiz ne var ki? diye düşünürken asker sayısı artmaya ve darbe kelimesi çok sık söylenmeye başlıyor..
Ayrıca nasıl döneceğiz..Arkadaki trafik Ataşehir'i bile geçmiştir..
Geri geri gidecek halimiz yok ya..
Kapana kısılmış gibi bekliyoruz..
Hemen bir tweet atıyorum..
İnstagram'a da bir foto.. Bilen varsa yazsın diye..
Ne darbesi ya bunlar darbe diyor diye..
Sonra annemi arıyorum..
Muhtemelen şu an canlı yayında olmalıyız diye düşünüyorum çünkü..
Ayrıca ölürsem son kez konuşmuş olalım..
Anne ben iyiyim diyorum.. Eee bende iyiyim diyor :)
Anne köprüdeyim ben, darbe olmuş diyorum..
Saçmalama yahu! Ne darbesi yanlış anlamışsındır sen diyor..
Allah'ım öleceğim burada annemle son telefon konuşmamıza bak..
Derken havaya ateş açılıyor..
Dışarıda gezinen herkes koşarak arabalarına biniyor..
Bir anda silahlar bize dönüyor..
Hayatımda ilk defa ölüme çok yakın olduğumu hissediyorum..
Ama biliyorum ki burada ölmeyeceğim..
Şimdi olsa hissederdim..
3 kişinin vefat ettiği, 2 kişinin aylarca yoğun bakımda kaldığı kazadan tek çizik almadan çıktım ben..
Bu savaş alanında da bana bir şey olmayacak..
Ama hayatımda ilk defa korktuğumu hissediyorum..
Sıcak bir yaz gecesinde,buz kesiyorum..
Dönüş yolundaki bariyerler yıkılıyor..
Bizi ters şeride yönlendirip "Evinize gidin, kimse evden çıkmayacak!" diye bağırıyorlar..
Hayatımın en unutulmaz anlarından bir tanesi..
Sanki bir savaş filminin ortasına bir anda atılmış figüran gibi hissediyorum..
Araba kullanıyorum ama nasıl kullandığımı bende hatırlamıyorum..
Kendimi otomatiğe alıyorum resmen..
Bu bir kabus olmalı diyorum..
En önlerde olduğum için ilk dönenlerden biriyim..
Sonrası malum..
Tanklarla insanların üstüne çıkılıyor.. İnsanlar kurşun yağmuruna tutuluyor..
Yolda dönerken kimi arasam haberi yok..
Herkes benimle dalga geçip, deli muamelesi yapıyor..
Eve geliyorum..
Sitenin güvenliğine siteden çıkanlara söyle diyorum..
Olur mu öyle şey.. Siz yanlış anlamışsınız diyor..
Yolacağım saçımı başımı..
Kimse inanmıyor.. deli muamelesi görüyorum..
Ta ki TRT'de bildiri okunmaya başlayana kadar..
Sonrasında telefonlarım susmuyor zaten..
Kuzenim arıyor..
Junior'um benim..Kız kardeşim gibi..
Hemen bize gel diye..
Başta hayır desem de evde su bile yok..
Bu manyaklar ciddiyse ölürüm bu evde diye çıkıyorum evden..
Bir yandan da tırsıyorum..
Bir çıkıyorum her yer insan..
E5 te trafik durmuş..Herkes sokaklarda...Ellerde Türk bayrakları..
Tüm marketler, benzin istasyonları, bankamatikler insan dolu..
Gece sabaha kadar kara haberleri izliyoruz..
Bizim Junior bi ara uyuyakalıyor..
Ben eşiyle nöbete devam..
Alçak uçuş yapan F16 ların bomba etkisi yaratan sesiyle bir anda ev patlayacak sanıyoruz..
Junior uyandığı gibi koşup bana sarılıyor :)
Kızım gidip kocana sarılsana diyorum..
Sinirlerimiz o kadar bozuk ki.. Arada gülüyoruz..
Sabaha kadar F16 ların patlama sesleri devam ediyor..
Sürekli ben oradan nasıl çıktım diye düşünüyorum..
Meclis bombalanıyor..İçimden bir şeyler kopuyor..
O.Ç.larıııı siz benim meclisimi nasıl bombalarsınız diye küfrediyorum içimden sürekli..
İnsanlarımız vuruluyor..
Acımız büyüyor..
Sabah yüzlerce şehit vermiş bir ülkeye uyanıyoruz..
Çok yazık.. Çok..
Vatan hainleri bunun hesabını nasıl verecek hala düşünüyorum..
15 Temmuz gecesi "birlikte güzel" olduğumuzu dünyaya bir kez daha ispatlıyoruz..
Darbe girişimini sokağa çıkarak durduran tek millet olarak da tarihe geçiyoruz..
Biz Türklerin en sevdiğim özelliği..
Tehlike anında gözümüzün karalığı..
Biz doğuştan savaşçı bir milletiz..
Görüşümüz ne olursa olsun..
Bu vatanı bölecek her haine karşı tavrımızın aynı olacağına da inanıyorum..
Sonrasında arkadaşlarımın yorumları aynı..
Ah be kızım..
Bu haberi de ilk senden aldık ya daha da bir şey demiyoruz :)
Olaylar mı beni ortasına çekiyor, ben mi olaylara koşuyorum bilmiyorum ama..
İnsanın hayatındaki en zor durumlarda, beklediği kişiden nasılsın sorusunun gelmemesinin ne demek olduğunu iyi biliyorum..
Ve ben bu tip durumlarda, zamanında altını çizdiğim kişinin direkt üstünü çiziyorum.
15 Temmuz 2016.. Saat 21.45..
Köprüde beklerken çektiğim bir foto..
ve attığım ilk tweet..
Bu tip olaylarda gaza gelmemek ve emin olmadığınız bilgileri yaymamak önemli..
Halkı saçma şeylerle gaza getirmeye çalışanların ekmeğine yağ sürmeyin lütfen..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder